Aşk aslında hem psikolojik bir şekilde hem ise fizyolojik etkileriyle beraber sağlığa iyi gelmekte.
Aşk aslında hem psikolojik bir şekilde hem ise fizyolojik etkileriyle beraber sağlığa iyi gelmekte. Metabolizmanın hızını arttırmakta olan, bunun sayesinde ise yağ yakımına yardımcı olabilen aşk; bağışıklık sistemini de çok daha fazla güçlendirmiş oluyor, cilt sağlığına çok daha iyi gelerek ağrıları da azaltmış oluyor. Bütün bu etkilerin yanı sıra aşk, salgılanmakta olan hormonlarla beraber kalbe de çok iyi gelmekte.
Aşk aslında, insanlığın var olduğundan bu zaman herkesi meşgul etmekte olan bir konu haline gelmiştir. Bu sebepten dolayı da tarih süresince bir çok değişik yönteme başvurulup aşkın bütün gizemi de çözülmeye çalışılmış bir durumdadır. Aşk, tüm toplumlar içerisinde, her kültürün seviyesinde, bütün zamanlarda var olmayı sürdürmüş, hemen hemen her insanın hayatının bir dönemi içerisinde en az bir defa yaşamış olduğu veyahut yaşamayı umut etmiş olduğu bir duygusal durumdur. Konuyla alakalı olarak gerçekleştirilen bilimsel araştırmalara bakılır ise, bu duygunun oluşması konusunda kalp ile birlikte beynin rolü çok büyük bir durumdadır.
Yapılmış olan araştırmalar esnasında kalbin aşkı algılamış olduğu ve beyin aracılığıyla birlikte endorfin'in yanı sıra oksitosin ve feniletilamin benzerindeki mutluluk vermekte olan hormonların salgılanmasını sağlamış olduğu da ortaya çıkmıştır. Kalp ile birlikte beyin beraber çalışıp çok sağlıklı bir aşk yaşamının ve dolayısıyla da sağlıklı durumdaki bir vücudun oluşmasını sağlıyor.
İlgili Galeriler