07 Nisan 2019, 15:08
Her gün tüketmekte olduğumuz tuzun içinde siyanür yer aldığını söylesek? Tuz sağlık konusunda gerekli bir mineral olsa dahi tüketilme oranı sağlık yönünden çok büyük bir önem taşımakta. Çünkü piyasada yer alan tuzlara yapılmakta olan siyanür katkısı göz önünde bulundurulduğu zaman tuz tüketimini kesinlikle sınırlandırmak gerekli.!
İnsan vücudu aslına bakılırsa tuza hiç bir şekilde ihtiyaç duymamaktadır. Zira tuzda yer alan temel minerallerden biri olan sodyum; meyve ile birlikte sebze ve süt/ yoğurt / peynir benzerindeki süt ürünlerinde de bulunmaktadır. Bundan dolayı vücutta hiç bir şekilde tuz ihtiyacı oluşmamaktadır. aslında tuz kullanımının asıl sebebi damak lezzetinin tuza daha alışkın bir durumda olması ve bütün yemeklerde aynı lezzeti aramakta olmasından kaynaklanmaktadır. Oysaki aşırı bir şekilde tuz kullanımı vücut sağlığı yönünden bir takım riskler oluşturabilmektedir. Fazla bir şekilde tuz kullanılması böbreklerin solüt yükünü arttırmanın yanı sıra tansiyonu fazla yükseltebilir ve damar sertleşmesinin yaşanabilmesine de sebep olabilir. Bu nedenden dolayı da sofra tuzunun tüketimi kesinlikle sınırlandırılmalıdır. Tuzu süzemediğinden dolayı da bebeklere 1 yaşına kadarki dönemde hiç bir şekilde tuz verilmemelidir.
Raflarda satılmakta olan tuzlarda topaklanma sorunu yaşanmaması maksadıyla içeriğine potasyum ferrosiyanür (E 536) ile birlikte sodyum ferrosiyanür (E 535) ve de kalsiyum ferrosiyanür (E 538) benzerindeki katkı maddeleri ilave edilir. Bu maddelerde ise bir miktar siyanür yer almaktadır. Tuzlara ilave edilen bu katkı maddelerin miktarlarını ise Türk Gıda Kodeksi belirlemektedir. Bilinmekte olan markalar bu hususta çok daha hassas olsalar bile tuzun tüketim oranı çok büyük bir önem taşımaktadır. Zira aşırı bir şekilde tuz kullanımı katkı maddelerinin de fazla bir şekilde alınımını, dolayısı ile zehirleyici etkileri de birlikte getirmiş olacaktır. Tuzlar içerisinde fazla yüksek miktarlarda siyanür kullanılmamaktadır fakat yine de az bir miktarda ve süreli bir şekilde bu katkıyı almak vücudu zehirleyebilmektedir.
Tuz tüketimi konusunda alınabilecek bir takım önlemler yer almaktadır. Özellikle de sanayi tipindeki tuzlar alındığı esnada mutlaka etiketi detaylı bir şekilde okunmalı ve katkı maddeleri yer almaktaysa alınmamalı. Öte taraftan doğal tuzlar her zaman öncelikli bir şekilde tercih edilmelidir. Doğal durumdaki tuzlar ev içerisinde öğütülerek kullanılabilmektedir. Doğal durumdaki tuzlar çok daha serttir fakat sağlık yönündende doğal tuzların tercih edilmesi gereklidir. Bir başka alternatif ise tuz kullanımını sınırlayabilmektir. Tuzu azaltabilmek sağlık içinde çok önemli bir adım şeklinde düşünülmelidir. Bedenin tuza ihtiyacı bulunmadığı düşünülürse tüketilmesi de hiçbir zaman mecburi bir duruma gelmez.
Beslenme içerisinde yapılacak küçük değişimlerle bir takım sağlık problemleri gelişmedende önlemler alınabilir. Özellikle aile içerisinde hipertansiyon veyahut damar sertliği bulunan hastalar var ise bu bireylerin tuz kullanımını sınırlandırması fazlasıyla önemli bir durumdadır. Bebek ile birlikte çocukların böbrekleri de tuzu fazlasıyla basit bir şekilde süzemediğinden çocuklara tuzlu durumdaki yiyecekleri vermemek gereklidir. fakat tuz ihtiyacını sınırlandırabilmek amacıyla damak tadında değişiklikle yapılabilir. Genel vücut sağlığı ile birlikte düzenli bir yaşam amacıyla bu adımın kesinlikle atılması gereklidir.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.