Toplantıda konuşan Bilgin, ekonomik hayatın muhtelif aşamaları olduğunu, hizmet sektörünün ekonomide başat bir yere doğru evrildiğini kaydederek, “19. yüzyılda bütün çalışanların işçilerden oluşacağına dair bir varsayım vardı. İşçileşme süreci devam edecek ve işçilerden oluşan bir toplum oluşacak gibi bir varsayımdı bu. Fakat 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapılan bütün bilimsel çalışmalarda işçileşme sürecinin tamamlandığı, endüstriyel çalışma süreçlerinde farklılaşan emek biçimlerinin de ortaya çıkmasına rağmen işçileşme oranının belli bir düzeyde kaldığı, postendüstriyel topluma gittikçe de bunun azaldığını görüyoruz. Hizmet sektörü genişliyor, beyaz yakalılar artıyor, geleneksel tanımlamanın dışındaki meslek grupları ortaya çıkıyor. Mavi, beyaz yakalı diye ayıramayacağımız yeni çalışma biçimleri, özellikle bilgi teknolojilerinin ve bilişim endüstrisinin gelişmesiyle birlikte yeni çalışma ilişkileri ortaya çıkıyor. Pandemiden dolayı Türkiye ve birçok ülke çeşitli çalışma biçimlerini tecrübe etmek durumunda kaldı. Fiziki emeğin yerini, kol gücüne dayalı üretim sürecinde çalışan emeğin beyaz ya da mavi yakalının da dahil olduğu çalışma biçiminin yerini başka bir şey alıyor, hizmet sektörü giderek büyüyor. İnsanların özel hizmetlere daha fazla talep duyacakları bir toplumsal düzene doğru gidiyoruz” diye konuştu.
“Esnaf Hem Parasını Hem Emeğini Ortaya Koyarak Toplumda Merkezi Bir Rol Oynar”
Bakan Bilgin, toplumsal tabakalaşma düzeni içerisinde esnafın vazgeçilmez bir yeri olduğuna vurgu yaparak, “Geleneksel üretim tarzında zanaat erbabının merkezi bir yeri vardı ama şimdi de esnaf ve zanaatkarın farklı bir yeri var. Üretim teknolojileri değiştikçe, bireyselleştikçe bireysel işyerini açanların sayısı da artıyor. Oysa 20. Yüzyılın başındaki toplumsal tasfiye olacağı bir toplum tasavvuru vardı, tam tersine yeni bireysel çalışma alanları ortaya çıktı. Esnaf, bugün toplumun merkezinde yer almaya devam ediyor, yarın da devam edecek. Hizmet sektörüne olan talep arttıkça çeşitli çalışma biçimlerine hizmet eden esnaf hep var olacak. İşçi emeğini koyar, kapitalist sermayedar sermayesini koyar ama esnaf hem parasını hem emeğini ortaya koyar, bu fevkalade önemlidir. Bu büyük bir sorumluluktur ve toplumda da merkezi bir rol oynar. Toplumun orta tabakasının en önemli kesimi esnaflardan oluşur. Bir toplumda sağlıklı bir toplumsal düzen varsa esnafın mutlu olması lazım, sorunlarının çözülüyor olması lazım. Özellikle değişim dönemlerinde, sorunların arttığı dönemlerde, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde bunu daha fazla hissederiz. Dünyada pandemi, pandemiden sonra çıkan küresel ölçekte yaşanan enerji krizi ve onunla beraber ülkeleri farklı düzeylerde etkileyen enflasyon bütün toplumsal kesimleri zorladı. Enflasyonun tahribatı var, alım gücünü azaltıyor, hayat pahalılığı enflasyonun sonuçlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir devlettir. İmparatorluktan sonra Cumhuriyet, Milli Mücadeleyi kazanan kahraman kadro başta Atatürk olmak üzere hiç kimsenin sosyal meselelere önem vermediği bir dönemde bile çalışanları koruyan düzenlemeler yapmıştır” ifadelerini kullandı.
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Her Sektörümüzün, Emekçimizin, Esnafımızın Yanındadır”
Sosyal Güvenlik Sistemini bütün toplumu kapsayacak hale getirdiklerinin altını çizen Bilgin, şöyle devam etti:
“Yeryüzünde bizim kadar toplumun tamamını sağlık sigortası kapsamına alan başka bir ülke yoktur. Bunun ne kadar önemli olduğunu pandemide çok iyi hissettik. Pandemide dünyanın herhangi bir yerinde salgının tahribatına maruz kalmış olan nerede bir Türk varsa memleketine gelmek istedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de onları özel uçaklarla aldı ülkesine getirdi, tedavi ettirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız enflasyon döneminde de hep şunu söyledi: ‘Yurttaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz’. Bu konuda da biz bakanlık olarak üzerimize düşen her şeyi yaptık. 2 bin 825 TL olan asgari ücreti tarihinin en yüksek artışıyla geçen sene artırdık, ardından Temmuz ayında bir artış daha yaptık şimdi Aralık’ta da bir artış yapacağız. Biz yurttaşlarımızı, çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyonun tahribatından kurtaracağız. Esnaf toplumun orta tabakasıdır, orta tabaka ne kadar güçlü ve geniş olursa toplum o kadar güçlü olur. Onları da korumamız lazım, onlarla ilgili sorunların çözülmesi lazım. Mevzuatla ilgili sorunlar için çalışmaları başlattık. Prim gün sayısındaki farklılık ciddi bir sorundur, bunu eşitlememiz lazım bu düzenlemeyi yapacağımızı söylemek isterim. Emekli olanların arasındaki bu farklılaşmayı, emekliliği hak etme şartlarını standardize etmemiz lazım. Bu hem farklı mesleklerde çalışan insanlar arasında adaletsizlik duygusunun oluşmasını ortadan kaldırır hem de devletle toplum arasındaki güven ilişkisini güçlendirir. Bu konularda hangi sorununuz varsa o sorunu çözmek bizim görevimiz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı her sektörün, her insanımızın, emekçimizin, esnafımızın yanındadır. İşverenlerin de yanındadır, işverenler iş üretecek ki çalışanlarımız hayatlarını sürdürsün. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da çalışma hukukumuz da emekçileri korumak üzere kurulmuş bir kurumdur.”
“Önümüzdeki Dosyaları Birer Birer Çözerek İlerleyeceğiz
Bakan Bilgin, “Enflasyonu küçülerek değil büyüyerek çözeceğiz” diyerek şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz iki çeyrek Türkiye yüzde 7,5 ve yüzde 7,6 büyüdü. Ne yaptık? Yaklaşık 1 milyona yakın istihdam ürettik. Sorunun çözümü bu. Enflasyonu küçülerek değil, büyüyerek çözeceğiz. Üretimle, ihracatla çözeceğiz. Türkiye ne kadar ihracat yaparsa ne kadar turizm geliri elde ederse enflasyona karşı o kadar üretime dayalı gücünü kullanıp bu sorunu aşma kabiliyetine sahip olur. Dolayısıyla enflasyonun meydana getirdiği tahribatı büyüme yoluyla, üretim gücümüzle aşacağız. Biz de bakanlık olarak sosyal politikalarla enflasyonun meydana getirdiği eşitsizlikleri ve sorunları çözeceğiz. Asgari ücretle çözeceğiz, 3600 ile çözüyoruz, EYT ile çözeceğiz. Bunların hepsi önümüzdeki dosyalar. Birer birer çözeceğiz. Geçici işçiler sorununu çözeceğiz. Taşeronların kadroya alınmasında, o dönem 90 bin kişi kapsam dışı kalmıştı. Onların sorununu çözeceğiz. Bütün bunları çözüp çözüp ilerleyeceğiz."
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, Bakan Bilgin’e esnafın taleplerini iletti.